HZ. PEYGAMBER’İN MİRASI
Hz. Peygamberimizin vefatından sonra bir gün Ebu Hureyre (r.a.) Mescid-i Nebeviye uğrar, o sırada mescidde sadece birkaç mümin var. Kimi, kur’an okuyor, kimi namaz kılıyor, kimi de dua ediyor. Daha sonra Medine çarşısına çıkar. Bakar ki Medine pazarı kalabalıktır. Herkes alışveriş yapıyor. İnsanların çoğu işinde gücünde geçim derdine düşmüşler. Ebu Hureyre, bir mescidi düşünür bir de çarşıyı düşünür. Hz peygamber hayattayken müslümanların mescidi doldurduğu zamanı hatırlar.
Yüksekçe bir yere çıkar ve seslenir; "Ey müslümanlar, yetişin peygamberimizin mirası mescidde taksim ediliyor. Hadi mescide giderek mirastan payınıza düşeni alınız" der.
Herkes mescide doğru koşar. Mescidden içeri girince herhangi bir mal taksimi görmezler. Hemen çarşıya geri dönerler. Ebu Hureyre’nin yanına gelip bizler mescide gittik miras taksimi yapılmıyordu, Ey Allah’ın Rasulünün arkadaşı, neden öyle dedin? Derler. Ebu Hureyre de onlara mescidde ne gördüklerini sorar. Onlar da; “Kimisi kuran okuyor, kimisi ders dinliyor, bazıları ibadet ediyor, bazıları da zikrediyorlardı” dediler.
Ebu Hureyre (r.a): onlara hz. Peygamberin en büyük mirası olan kur’an’ı ve sünneti hatırlatarak işte bunlardır Allah Rasulünün dağıtılan mirası, diyerek oradakilere güzel bir ders vermektedir.
Hz. Peygamber veda haccında “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız: Bunlar, Allah’ın Kitabı ve benim sünnetimdir.” buyurarak bıraktığı mirasa sahip çıkmamızı bizden istemektedir. Bu öyle bir miras ki; hem dünyada hem de ahirette kişiye ebedi bir mutluluk verir. Bu mirasa sahip çıkanlar, ebedi bir kurtuluşa mazhar olurlar. Peki nasıl sahip çıkmalıyız. Bu kutlu mirasa, ancak onu anlamak ve yaşamakla sahip çıkılır. Kur’an ve hz. Peygamberin sünnetine sarılmak, o sünneti yaşamak için gayret göstermek bizlerin ilk vazifesidir. Gecesi ve gündüzü ibadet olan bu zaman dilimini dolu dolu geçirirsek işte o zaman mirastan payımıza düşeni alırız. Kur’an okumaktan maksat, onu anlayıp yaşamaktır. Sünnete tabi olmaktan maksat da aynı şekilde onu hayatımıza yansıtmaktır. İslam’ın bizlerden istediği budur. Bu mirasa hep birlikte sahip çıkmalıyız. Sahip çıktığımız miras ta ahirette bize sahip çıkacaktır. Bizi ebedi bir azaptan kurtaracaktır.
Allah’ım! Bize dünyada ve ahirette iyilik ve güzellik ver bizi cehennem azabına karşı koru. Amin.