ALLAH İÇİN VAZGEÇMEK...
Kullarını en güzel şekilde yaratan ve yöneten yüce Allah, yeryüzündeki düzenin bozulmaması için bir takım kurallar koymuştur. Kurallara uyanlara ebedi mutluluk vardır. Uymayanlara ise ebedi bir ceza vardır.
İnsan irade sahibi bir varlıktır. İradesini yüce Allah’ın gönderdiği dinin ölçülerine göre yönlendirenler ebedi mutluluğa sahip olacaktır. Allah için arzu ve isteklerinden vazgeçenler kurtuluşa erer.
Mümin, tercihlerini Allah ve Resulünün rızası doğrultusunda kullanmalıdır. Nefsinin ve rabbinin istekleri çakıştığı zaman Allah rızası için nefsinin isteklerinden vazgeçen insan gerçek mutluluğa ulaşır. Bir hadisi şerifte: “Sen Allah’tan korkarak (yanlış) bir şeyi terk edersen, Allah da sana ondan daha hayırlısını (dünyada veya ahirette) mutlaka ihsan eder!” (Ahmed, Müsned) Mümin, bir haramı işlemeye gücü yetmesine rağmen o haramı yalnızca Allah’tan korktuğu için terkederse Allah, mutlaka hem dünyada hem ahirette bu kimseye en hayırlısını nasip eder. Ömrünü rabbinin istediği şekilde yaşayanlar huzuru ilahide alnı açık, yüzü ak olarak ey rabbim senin için günahlardan vazgeçtim diyecektir.
Elbette vazgeçmek çok zordur. Kolay değil. Ama Allah’ın rızası nefse zor gelen amellerde gizlidir. Hz. Peygamber bir hadiste yüce Allah; "Salih kullarım için cennette hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın gönlünden dahi geçirmediği nice nimetler hazırladım." buyurdu. Bu müjde zoru başaranlar içindir. Allah için nelerden vazgeçersek ondan daha hayırlısı bize nasip olacaktır. Kimi canından kimi malından vazgeçiyor. Mümin vazgeçtikçe rabbine yakınlaşıyor. O’nun Rızasını kazanıyor. Vazgeçtikçe insan imanın tadını alır. Rabbine kul olur. Ahiret nimetlerinden faydalanmak isteyen kişi bu uğurda arzu ve isteklerine set çekmelidir. Nefsinin her istediğini yapmamalıdır. Nefsinin dizginini elinde tutup ona yön verenler ona köle olmazlar. Ancak bu şekilde davrananlar zafere ulaşır.
Yüce rabbimiz “Nefsinin arzusunu tanrı edineni gördün mü”? ( Furkan 43.) buyurmaktadır. Nefsin her istediğini yerine getiren nefsine kul ve köle olur. Nefsini kendisine ilah yapar. Nefis kör olduğu için arzularının peşinden gider. Dünya nimetleri fanidir. O nimetleri ebediymiş gibi görmemek lazım asıl yurt ahiret yurdudur. Oradaki nimetler ebedidir. Fani olanlar için ebedi olanları heba etmemek lazım. Amellerimiz lillah için olduğu sürece yolumuz müstakim, menzilimiz Allah rızası olur.
Vazgeçelim! Dünya hırsından, günahlardan, bölünüp parçalanmaktan. Vazgeçelim! Fani olanları baki görmekten. Ve unutmayalım ki vazgeçtikçe ehsen-i takvim derecesine çıkarız. Ama vazgeçmediğimiz her an esfel-i safiline doğru yuvarlanırız.
Allah’ım! Senin rızan için yapılan amellerimizi kabul eyle. Senin rızan için vazgeçtiklerimizin mükafatını dünya ahiret bizlere nasip eyle. Amin .