HİDAYET REHBERİ KUR’AN
Kainatın sahibi bir kez daha bizlere ramazan ayını görmeyi nasip etti. Kur’an’ın yeryüzünü şereflendirdiği, insanoğlunun karanlıktan aydınlığa çıktığı bir zaman dilimidir ramazan ayı. Yeryüzü adeta tam bir cehaleti yaşarken, insanlar kendisini yaratanı tamamen unutmuşken, islamın güneşi Hirâ dağından yeryüzüne doğdu. Bu ay kur’an’ın en çok okunduğu aydır. Ama hiçbir şey anlamadan yapılan bir okuyuş olmamalıdır.
Mümin, gönlüne nazil olan kur’an’ı eline alıp okumalıdır. Ramazan ayını mübarek kılan, kur’an’ın nazil olmasıdır. Gecesi ve gündüzü ibadet olan bu hayırlı ay, dolu dolu geçmelidir. Mümin, yaptığı ibadetlerin tadını yaşayarak alır.
“O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun hükümler gönderiyor)”. (Bakara 185.) insan vahiy ve aklı selimle doğruyu yanlıştan ayırır. Kur’an ona doğruyu gösterir. Rehber olur. Bu ramazanda bırakın kur’an elimizden tutsun kolumuza girsin. Bizi cadde-i kur’an’da gezdirsin. O’na izin verelim. Gönlümüze dokunsun. Bu ay sadece midemiz oruç tutmasın. Tüm organlarımızı oruç tutmaya davet edelim. Orucun sıhhatini tüm organlarımız hissetsin. İslam kolaylık dinidir. Bu ayda hasta veya yolcu olanlar oruç tutmak zorunda değiller. Daha sonra gününe gün tutarlar. İslam dinindeki kolaylık hiçbir yerde yoktur. İslam alemi kur’an’dan uzaklaştığı için bu kadar dağınık ve perişan bir haldedir. Vahiy kendisine tabi olanlara “Ey iman edenler” diye sesleniyor. Bunun manası; ey eline, diline, beline sahip çıkanlar, ey rabbine güvenen O’na sonsuz teşekkür eden, ey kur’an’ın gönderdiği tüm hükümleri “İşittik ve itaat ettik.” (Nûr, 51) diyenler, İşte bunlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. (Nûr, 51) kurtuluş ilahi fermana uymaktan geçiyor. Yapılan mukabeleler anlamsız, tutulan oruçlar heba olmamalı. Bu ramazan ayı mümince bir duruş sergileyip rabbim benimle konuşuyor. Allah bana ne diyor, düşüncesiyle kur’an’ı elimize alıp okumalıyız. Kur’an’ı yaşamak için okumalıyız. Müslümanca yaşamak sadece bir aya sığdırılmamalıdır. Kur’an sadece ramazan ayında ele alınmamalıdır. Belki de aylardır okumadığımız kur’an’ın üzerindeki tozlardan daha çok yüreğimiz tozlanmıştır. Elimizle üzerindeki tozları ve kiri temizlediğimiz gibi O’nun da içimizdeki kirleri temizlemesine imkan tanıyalım kur’an’a kapalı olmayalım. Sadece mezarlıkta elimizde olmasın. O’nu hayatımızın merkezine alalım.
Yeryüzünde mazlum duruma düşmüş olmamızın tek nedeni kur’an’ı hayatımızda çıkardığımız içindir. Gazze ve Doğu Türkistan gibi dünyanın birçok yerinde zulüm gören müslümanların hakkı var üzerimizde. Yüreğimiz boruk ve hüzünlüdür. Yeryüzünün ıslahı için gönderilen islamı yaşanmaz hale getirdik. İslamın, topluma dokunmasına müsaade edilmiyor. İslam’dan başka çözüm yolları aranıyor. O çözümler de maalesef kan ve gözyaşından ibarettir. Çözüm islama uymaktan geçiyor. Bu ramazan bizlere milat olsun. Kur’an’a gönlümüzü açalım. Fiili ve kavli duaya sarılalım. İşte o zaman yeryüzünün huzura kavuştuğunu göreceğiz. Fiili duayı terk etmeyelim ki kavli duamız kabul olsun. 11 mart pazartesi günü ilk orucumuzu tutuyoruz. İyilik ve hayır ayında elimiz hayra sonuna kadar açık olsun.
Rabbim tüm islam alemi için hayırlı ve mübarek eylesin. Yeryüzünün ıslahı için gönderilen kur’an’ın hürmetine müslümanlar islam çatısı altında birlik olsunlar. Amin.