ALAK SÛRESİ İLK 5 AYETİN İÇERDİĞİ MESAJLAR
- “Yaratan Rabbinin adıyla oku! - ( Ey akıl sahibi insan! sen sadece rabbin adına hareket et ve oku. Bütün fiillerin onun adına olsun. Okudukların seni rabbine götürsün. Eğer okuduğun halde rabbine gidemiyorsan, onu bulamıyorsan dönüp bu ayeti bir daha baştan oku. Üstünde düşün rabbin sana ne anlatmak istiyor. Dünya ve içindekilerin adına okursan ahirette hiçbir alacağın yoktur. Rabbin adına okuduğun sürece sana saadet kapıları açılır. Ama asla “Rabbim yanlızca sana ibadet ederiz ve yanlızca senden yardım dileriz” sırrına aykırı hareket etme.)
- “O, insanı bir alaktan yarattı. ( Seni yoktan yaratan yüce Allah, senin kim olduğunu söylüyor. Rabbin sana evveliyatını hatırla. Yeryüzünde büyüklük taslama. Kim olduklarını nereden geldiklerini evveliyatlarının ne olduğunu unutan Firavun, Nemrut, Karun gibi olma. Senin de sonun onlar gibi olmasın ondan dolayı kim olduğunu asla unutma. “Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin”( İsra 37 )“Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme” ( Lokman 18 ) Bu iki ayete kulak ver. Ev sahibi gibi davranma. Bir gün mutlaka başka diyara gideceğini Rabbin sana her an gösteriyor. Senin etrafında ölümlerin olması, yazdan sonra kışın gelmesi gibi hadiseler sana, burayı sahiplenmemen gerektiğini anlatıyor.)
- “Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. ( Sen yeter ki oku vazifeni erteleme önüne çıkan engellerde bile kerim (cömert) olan ve sana yardım elini uzatacak Rabbini unutma. Tek başına çıktığın bu uzun ve meşakkatli yolda rabbin asla seni yalnız bırakmaz. “Rabbin seni terk etmedi”(Duha 3.) sen yoluna imanla, aşkla, sabırla devam et. Rabbinin yardımı her zaman seninledir. İnancını asla yitirme. Sen oku geri durma. Araştır. Tebliğ et. İslamı yaşa ve etrafına duyur. Allah, ihlas ve samimiyetle çıkan sesini tüm cihana duyurur. Sana dünyada sorgusuzca ikram eden rabbine karşı sadakatten taviz verme. Rabbine güven ki rabbin da sana kerim olsun.)
- “Ki O, kalemle yazmayı öğretendir. ( O sana kalemle yazmayı öğretti seni cahillikten kurtardı. Seni alaktan yaratan rabbin, sana kalemle okumayı yazmayı öğretiyor. Ve seni “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu!” (Zümer 9) kaidesince bilmeyenlerden üstün tutuyor. Seni ilimle ve okuduklarınla aleme öğretmen yapıyor. Esfel-i safilinden kurtarıyor. Kendisine muhatab kabul ediyor. Sana “ey iman edenler” diye hitap ediyor.)
- “İnsana bilmediğini O öğretti.” ( Ey insan senin bilmediğin çok şey vardır. İşte bu bilmediklerini sana yüce Allah öğretiyor. Bilmediklerini sana öğrenme fırsatı veriyor. O öğrendiklerini hayatına yansıt ki ebedi saadete nail olasın. Bildiklerinle amel edersen sana bilmediklerini öğretir. Senin tüm bildiklerini rabbin sana öğretiyor. İstese öğretmeyebilir. Bu ayette yine sana evveliyatını anımsatıyor. Senin önceden hiçbir şey bilmediğini anlatıyor.)
Yani ey insan rabbin adına oku ve hareket et. Aslını unutma. Omzuna aldığın bu ilahi “emaneti” (bk. Ahzab 72.) hakkıyla koru ve sakın cahillik edip o emanete ihanet etme. Zaman zaman yorulabilirsin. Azmet, sabret yüklerini bırakma vazifeni ihmal etme. Rabbinin keremi ve inayeti senin üzerinedir. Ben neyi okuyayım deme kainat kitabının her bir sayfası okuman için seni bekliyor. Al eline ilim kalemini tüm kainatı oku ama önce kendinden başla kendini oku ve yaz. Sen ki tek başına bir kainatsın. Kendini bilirsen rabbini bilirsin. Bilmeyenler sınıfından bilenler sınıfına terfi et ki Rabbinin ilim sıfatından sana damlalar süzülsün. Her bir damla sana bilmediklerini öğretsin. Her öğrendiğin şeyde ne kadar çok bilmediğim varmış dersin. Rabbim beni yoktan yarattın, beni kendine muhatab kabul ettin. Bana kalemle okumayı ve yazmayı, bana bilmediklerimi öğrettin. Tüm verdiğin nimetler sayısınca sana hamd-u senalar olsun şükürler olsun. Amin.