Bir evi olmalı insanın; ağaç kovuğu veya taş oyuğu da olsa bir evi olmalı insanın.
Bir evi olmalı insanın; soğukta, karda-kışta, ayazda başını sokabileceği, kendine ait, toprak damlı bir evi.
Bir evi olmalı insanın; yağmurdan, yağıştan korunabileceği çatılı bir evi
Bir evi olmalı insanın; çoluk çocukla, eş dostla oturup kahvaltı yapabileceği geniş balkonlu, havadar bir evi
Bir evi olmalı insanın; hastalandığında, yaşlandığında rahat girip çıkabileceği asansörlü bir evi.
Bir evi olmalı insanın; sıcakta serinleten, soğukta ısıtan kaloriferli, klimalı bir evi.
Bir evi olmalı insanın; arabasını, doludan, tipiden, hırsızdan koruyacak kapalı garajlı bir evi.
Bir evi olmalı insanın; içerisinde evcil hayvanların rahatça dolaşabildiği bahçeli bir evi.
Bir evi olmalı insanın; sıcaktan bunalınca serinleyebileceği havuzlu bir evi
Bir evi olmalı insanın; güneş panelleriyle, elektrik ve sıcak su ihtiyacını karşılayabildiği bir evi.
Bir evi olmalı insanın; arkası yemyeşil orman, önü masmavi deniz olan bir evi.
Bir evi olmalı insanın; okul, hastane, alışveriş merkezi vb. yerlere kolayca ulaşabileceği bir evi.
Bir evi olmalı insanın; şehrin gürültüsünden uzak ama şehre yakın bir evi.
Bir evi olmalı insanın; hizmetçilerini, bahçıvanlarını, koruma ve şoförlerini barındırabileceği bir evi.
Bir evi olmalı insanın; beş on kişilik misafir gruplarını ağırlayabileceği mütevazı bir evi.
Bir evi olmalı insanın; çatısında, küçük de olsa bir helikopterin rahatlıkla inip kalkabileceği pisti olan bir evi.
Bir evi olmalı insanın; her türlü tehlikeye karşı donatılmış, rahat, güvenli ve sığınaklı bir evi.
Bir evi olmalı insanın; bu dünyada bırakıp gitmeyi kabullenemeyeceği, ölürken gözü arkada kalabileceği bir evi.
Bir evi olmalı insanın; öldüğünde mirasçılarını birbirine düşürüp, arkasından küfrettirecek kadar alımlı, konforlu ve gösterişli bir evi.
Çok şey mi istiyorum!?
Bir evi olmalı insanın.