Günümüzde bir çok resmi işlemin tebligatla yapıldığı bu dönemde tebligat ile ilgili bilinen yanlışlar neticesinde vatandaşlar aleyhine telafisi imkansız zararlar doğmaktadır.
En sık karşılaşılan bir durum vatandaşların kendisine gelen icra tebligatları, dava dilekçeleri vb. ile ilgili borç ya da dava ile edim yüklendirici tebligatlarda posta vasıtası ile gelen evrakı almayarak o yükümlülükten kurtulacaklarına inanmalarıdır ancak; tebligatı zamanında almayıp gereken işlemleri yapmamanın bedeli ağır olmaktadır. Gelen tebligat adresinde oturmuyorsanız, o an evde kimse bulunmuyorsa ya da tebellüğden imtina ediyorsanız tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve adresi içeren ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa durumun haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Sonuç olarak siz gelen tebligatı almazsanız ya da evde bulunmazsanız dahi bu şekilde o tebligat size yapılmış sayılacaktır.
Tebligat yapılan kişi evde yoksa, evde yaşayan herhangi birine ya da çalışan bir hizmetçiye yapılan tebligat yine şahsa yapılmış sayılır ancak; her halükarda kendisine tebligat yapılacak kişinin görüntüsü 18 yaşından aşağı olmaması gerekmekle beraber tebliğ edilecek kişinin bariz bir şekilde ehliyetsiz olmaması gerekmektedir. Aksi halde yapılan tebligat, usulsüz sayılıp geçerli kabul edilmeyecektir.
Bir başka sorun da şahsın vekiline yapılan tebligat işlemleridir. Şahsın vekili vasıtası ile takip edilen işlemlerde tebligatlar vekile yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki istisnai durumlar hariç olmak üzere vekile yapılan tebligat şahsa yapılmış sayılmaktadır ancak bazı özel durumlarda vekil süreyi kaçırmış olsa dahi şahsın hak kaybının önüne geçilmesi adına kanunen şahsa süre konusunda bir hak verilmiştir.
Hukukumuzda usul esastan önce geldiğinden ne kadar da haklı olursanız olun tebligat konusunda yapılacak bir hata telafisi imkansız zararlara sebebiyet verecektir. Bu sebeple her zaman tebligat konusunda en azından temel bilgi sahibi olunmakla beraber uzmanlık gerektiren konularda işin uzmanı hukukçulara danışmanızı tavsiye etmekteyim.