Sevgili Vekillerim. Neredesiniz.
Umurunuzda mı bilmem ama biz size kırgınız.
Mesele yerel seçimleri kimin kazanıp kimin kaybettiği değil.
Mesele Ahlat’ta çıkan olayların üzerinden bir hafta geçmesine rağmen sizleri yanımızda görememektir.
Mesele, sokağa çıkıp halkı sağduyulu olmaya teşvik etmediğinizdedir.
Esnafa geçmiş olsun dememenizdedir.
Tatlı günümüzde acı günümüzde yanımızda olmayışınızdadır.
Kalbimiz kırık, gönlümüz kırık, camlarımız kırık.
Buna rağmen yanımızda yoktunuz.
Siz olmasanız dahi biz, bin yıllık kardeşler yine el ele verip sararız yaramızı.
YA İDARECİLER
Birinci elden bilgi alamadık. İlçemizde ki yetkililer ise yaşanan olaylarla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı. Vatandaşlara telkinlerde bulunulmadı. Sağduyu mesajları verilmedi. Hal böyle olunca bilgi kirliliğinin oluşması da kaçınılmaz oldu. Biz idarecilerle iletişim kuramadık. Onlarda bizimle iletişim kuramadı. Bilgi kirliliği aldı başını gitti.
AHLAT’I YÖNETMEYE ADAY OLANLAR
Ahlat’ı yönetmeye aday olan belediye başkan adayları, ya siz.
Hiç mi sağduyu çağrısı yapma gereği duymadınız.
Madem hepiniz Ahlat’ı yönetmeye adaydınız. Madem Ahlat’ı bu kadar çok seviyordunuz. (Seçime giren bütün partilerin adayları için söylüyorum.) İlçe teşkilatlarınız ile birlikte bir sağduyu çağrısı yapmanız gerekmez miydi?
Maalesef ne sizlerden nede ilçe teşkilatlarınızdan bir tek ses soluk çıkmadı. Demek ki seçimden seçime sesiniz daha gür çıkacak…
STK ‘LAR
Sivil Toplum Kuruluşları (STK)’lar zaten kuruluşunuz gereği, her siyasi partiden her görüşten toplulukların var olduğu bir platformun içindesiniz. Sizler, görüş ve önerilerinizi daha rahat ifade edebilirdiniz. Ama susmayı tercih ettiniz… Olsun sizde susmayı tercih edin.
GEÇ KALMIŞ DEĞİLİZ.
Biz Kubbetül İslam, Biz Kümbetler diyarı, Biz Anadolu’nun kalbi olan Ahlat’ta yaşayanlar….
Üzerimizde oynanan oyunları hepimiz biliyoruz.
Bizler, Türk, Kürt, Laz ve Çerkezler olarak bin yıldır var olan birlikteliğimizin bozulmasını istemiyoruz.
Birlikteliğin bozulmasına da asla izin vermeyiz.
Kırılan kalplerin onarılmasının, kırılan camların takılması kadar rahat olacağına inanıyorum.
Yeter ki aramıza nifak sokanlardan uzak duralım.
Fitne fesattan medet ummayalım.
Fitneden medet ummaz isek, İşte o zaman bir birimize uzatılacak çok el olur..
ASLINDA EL UZATMAK İÇİN ÇOK DA GEÇ KALMIŞ DEĞİLİZ.