Öncelikle 1071 Malazgirt Zaferi’nin 945. yıl dönümünü kutluyor, Anadolu'nun kapısını bizlere açan ecdadımız Sultan Alparslan'a ve tüm Şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum.
Siyasi ve askeri sonuçlarıyla tarihin akışına yön veren şanlı Malazgirt Zaferi'nin 945. yıl dönümü kutlanırken, bu savaşta en önemli rollerden birini üstlenen Ahlat'ın arka planda kalması ise üzücü.
Ahlat'ın her fırsatta tarihi misyonuna ve önemine vurgu yapılırken, bu kutlamalarda Ahlat'ın arzu edilen yerde olmamasına açıkçası üzüldüm.
Malazgirt Zaferi gerek siyasi gerekse askeri sonuçlarıyla tarihe damga vurarken, tarihin akışını değiştiren bu şanlı savaşta Ahlat'ın üstlendiği konum unutuluyor.
Ahlat, Türk tarihini etkileyen olaylar zinciri açısından sembol şehirlerdendir. Ahlat, Malazgirt Meydan Muharebesinde önemli bir üs olarak kullanıldı ve öncü muharebelerde Ahlat’tan başladı.
Sultan Alparslan Cuma namazını Ahlat’ta kıldı. Atının kuyruğunu burada bağladı. Anadolu’ya giriş kapısını buradan açtı. Malazgirt Zaferi’nde bu kadar önemli görevleri üstlenen Ahlat'ı, ne yazık ki bugün 1071 kutlamalarında öne çıkaramadık.
Sultan Alparslan’ın 1071 yılında Malazgirt’i almak için Ahlat’tan hareket ettiğini kamuoyuna anlatamadık. Cuma namazını burada kıldığını ‘Üzerimdeki elbisem kefenim olsun, eğer şehit olursam beni bu elbiseyle gömün’ diyerek askerlerini Ahlat’ta motive ettiğinide anlatamadık. Ahlat’ta başlayan öncü muharebelerin zaferi ile Sultan Alparslan’nın 50 bin kişilik ordusuyla 230 bin kişilik Bizans ordusuna karşı Malazgirt Meydan Muharebesi’ni kazandığını da maalesef anlatamadık. Ahlat’tan Malazgirt'e gidemedik. Sosyal ve kültürel etkinlikler ile Malazgirt Savaşında önemli bir yeri olan Ahlat algısını oluşturamadık. Anadolu’nun giriş kapısının Ahlat olduğunuda anlatamadık.
Kısacası, Malazgirt Meydan Muharebesi anlatılırken Ahlat adeta es geçiliyor. Ahlat'a hak ettiği önem verilmiyor. Buda bir Ahlatlı olarak beni çok üzüyor. Ümit ediyorum ki bundan sonra yapılacak olan kutlamalarda Ahlat'ın bu şanlı savaşta ki önemide dikkate alınır. Yine ümit ediyorum ki milli tarihimizi yazanlar Malazgirt Meydan Muharebesi'ni anlatırken, Anadolu'ya giriş kapısı Ahlat vurgusunuda üstüne basa basa yapar.
Malazgirt Zaferi’nin 945. yıl dönümünü tekrar kutluyor, Ahlat'ta Cuma hutbesini okuyup Malazgirt'i feth ederek Anadolu'nun kapısını bizlere açan ecdadımız Sultan Alparslan'a ve tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum.