25 Ocak Salı akşamı Ankara Kızılay 15 Temmuz Milli İrade Metro İstasyonu Sanat Galerisinde alışılmışın dışında bir açılış vardı.
Açılışa ben de davetliydim.
Ahlat Kültür ve Eğitim Vakfı (AKEV) “Anadolu’nun Kapısı Ahlat” adlı bir fotoğraf sergisi hazırlamıştı.
Serginin büyük bir özveriyle hazırlandığı ilk bakışta göze çarpıyordu.
Ahlatlı hemşehrilerimizin yanında, Ahlat’ı seven dostlarımız da sergi salonunda yerlerini almışlardı.
Kar yağışı ve soğuk havaya rağmen katılım beklenenin üzerindeydi.
Serginin açılışında bir çok hemşehrimizle karşılaştım, sohbet ettim.
Fotoğraflara beraber baktık, hep beraber anılarımızı tazeledik.
25-31 Ocak tarihleri arasında açık kalacak sergide Ahlatlı fotoğraf sanatçılarının (Geylani Adıyaman, Üzeyir Akçelik, Özkan Olcay, Samet Adıyaman, Serdar Adıyaman, Oktay Bayar, Bülent Akarsu, Oktay Subaşı, Tuncay Bayar ve Cesim Şeker ) bir birinden güzel 53 eseri yar almıştı.
Vakıf başkanı Sadık Şerefoğlu ve yönetim kurulu üyeleri tam kadro ordaydılar.
Başkan Sadık Şerefoğlu, vakfın faaliyetleri hakkında kısa bir bilgi verdi.
“Ahlatlı fotoğraf sanatçılarının eserlerinden oluşan “Anadolu’nun Kapısı Ahlat” adlı sergimizi, öncelikle büyük şehirlerimiz olmak üzere Türkiye’nin değişik yerlerinde sergilemeyi planlıyoruz.” dedi.
“Böylece Anadolu insanı Ahlat’ın zengin tarihini ve kültürünü yakından tanıma imkanı bulacak.” diye ekledi.
Bir dönem yönetim kurulu üyeliği yaptığım Vakfın emin ellerde olduğunu görmek beni sevindirdi.
Sergiyi hazırlayanların da, gezenlerinde heyecanları yüzlerinden okunuyordu.
Baktığım her fotoğraf karesi bana bir anımı hatırlattı.
Bayındır Kümbeti önünde bir süre durup maziye daldım.
İlkokul günlerim geldi gözlerimin önüne.
Okulumuz Bayındır kümbetinin yanındaydı. Adını da ondan almıştı. Bayındır İlkokulu.
Saklanbac oynarken saklandığımız yerlerden biriydi Bayındır Kümbeti ve Mescidi.
İkikubbe, Tahtı Süleyman, Yamlar, Kacer, Harabeşehir, Selçuklu, ve Kale mahallelerinin çocukları Bayındır İlkokulu’nda okurdu.
Mahalleler arası maçlarımız, bazen de kavgalarımız olurdu.
Okul bizim mahallede ( İkikubbe Mahallesi) olduğu için kendimizi imtiyazlı hissederdik.
Okulumuz yıkılmış olsa da hatıralarımız hâlâ hafızamızda yerini koruyor.
Öğretmenlerimizi ( Yılmaz Öztürk, Yavuz Öztürk, Mehmet Akyıl, İhsan Erkoç, Yavuz Çiroğlu, Veyis Babacan, Özdemir Ersan, Güleser Gülçiçek, Melek Sayın) hatırladım, hüzünlendim.
Şimdi hepsi hayal oldu.
Öğretmenlerimizden / Arkadaşlarımızdan bazıları “Gök Kubbede Hoş Bir Sada” bırakıp gittiler.
Geriye fotoğraflar ve anılar kaldı.
Bizlere bu güzel duyguları yaşatan Ahlatlı fotoğraf sanatçılarına ve bu güzel fotoğrafları Ankara’da bizlerle buluşturan Ahlat Kültür ve Eğitim Vakfına teşekkür ediyorum.
Metronun sakin olduğu, galerinde kimsenin olmadığı bir saatte gidip, her fotoğrafın önünde uzun uzun durup hatıralarımı yeniden yaşamak istiyorum.
Ankara’da oturan hemşehrilerimiz, sizler de Ahlat fotoğraflarını görmek ve hatıralarınızı yad etmek istiyorsanız sergi 25-31 Ocak tarihleri arasında açık olacaktır. Gidip gezebilirsiniz.