TAHİR NEJAT GENCAN
“Okullar, kapılarını özgürlüğe açmış… Kitaplar az, öz, işe yarar bilgilerle, yalnız yaratıcılığı uyarma ülküsüne göre ustaca düzenlenmiş… çalıştırmak için ne kırık not ne de sınavlar korkusunun gölgeleri. Bin şey ezberletmektense on şey öğretmeyi; yüz şey öğretmektense bir tek şey buldurmayı hedefleyen okullar…”Böyle hayâl eder eğitimi ve okulları, Tahir Nejat GENCAN.
Daha önce Ahlat Selçuklu Gazetesinde kendisiyle ilgili bir makale yazmıştım. Gazetemiz yeniden formatlandıktan sonra o yazılarım silindi. İsmini gündemde tutmak ve hatırlatmak maksadıyla yeni bir yazı yazma gereği duydum. Aslında güncelliğini koruyan eski yazılarımın yeniden kaydedilerek arşivlenmesinden yanayım. Gazete yönetimi ne düşünür bilmiyorum…
Osmanlının son dönemi, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Ahlat’ın bereketli topraklarından feyz alarakyetişen ve daha sonraki yıllarda birçok başarıya imza atan ilim adamlarımızdan biridir Tahir Nejat GENCAN.
Türkçenin, başka dillerin etkisinden kurtarılması çalışmalarında görev almış bu konuda kalıcı eserler vermiştir.
1308 (1892) yılında Ahlat’ta doğan Tahir Nejat GENCAN, ilkokul ve ortaokulu (rüştiyeyi) Ahlat’ta okur. Bitlis DarülMuallimin’den (Bitlis Öğretmen Okulu) 1912 yılında mezun olur. Daha sonra sınavla Ahlat Muallim-i Saniliği’ne atanır.
Tahir Nejat GENCAN’ı yakından tanıyanlar onun, dürüst, hoşgörülü sabırlı, anlayışlı ve erdemli biri olduğu konusunda hemfikirler. Hayatı boyunca örnek bir kişilik sergilemiş ve çevresinden hep saygı ve sevgi görmüştür.
Çalışmalarına bakınca, işine aşk derecesinde bağlı olan idealist bir öğretmenle karşılaşırsınız. Ahlat topraklarından feyz aldığını ve bu toprakların kendisine kattığı faziletleri en güzel bir şekilde yansıttığını görürsünüz.
Bilimsel tartışmalarda bile karşısındakileri kırmadan, incitmeden yorumlar yapmış, karşısındakini alt edecek, küçük düşürecek veya zor durumda bırakacak tartışmalardan hep uzak durmuştur. Bu tür tartışmaların kimseye bir şey kazandırmayacağının farkındadır. Bu tartışmalardan neden uzak durduğunu Türk Dili’nde çıkan bir yazısında şöyle anlatır:
“Oldum olası tartışmayı sevmem. Her tartışmada bir yarışma niteliği saklıdır. Her tartışmada –güreşçiler gibi, top oyuncuları gibi, bütün yenişmeli oyunlar gibi – bir üstün gelme içgüdüsü vardır. Önüne çıkanı bir eksik, bir cılız yerinden yakalayıp alt etmek; bir dalgınlığından yararlanıp çelmelemek, daha kötüsü, doğruyu yanlışlıkla boyamak…Bu üstün çıkma içgüdüsü, aranan gerçekleri saptırmakla, uzaklaştırmakla kalmaz; sertleştirir, kırıcı dökücü olur. Bunun için tartışmalardan iyilik ummam, kaçınırım.”
İlkokul, orta okul ve liselerde öğretmenlik,İstanbul Üniversitesi’nde uzmanlıkyapanTahir Nejat GENCAN, dilbilgisi ile ilgili kitaplar yazar. Bu eserlerinin dışında, gerek tek başına gerekse komisyonlarda görev alarak, ünlü yazarlarımıza ait bir çok eseri bugünün diline aktarır. Türk Dili dergisi ve Ilgaz Dergisi’nde onlarca makalesi yayımlanır.
Seksen sekiz yıllık ömrünü inandığı bu değerlerle tamamlamış olan Tahir Nejat GENCAN, sergilediği bu özellikler medeni insan olmanın, aydın insan olmanın gereğidir. Yetmiş yıllık öğretmenliği boyunca ezberci ve her türlü güdümlü eğitimin karşısında olmuş, özgür düşünceden yana tavır koymuştur.
Ders kitaplarının da hayatla iç içe olmasından yana olan Tahir Nejat GENCAN, bunun bir türlü başarılamadığından yakınır. Hayata gözlerine yumarken, belki de hayallerinin bir gün gerçekleşeceğine gönülden inanıyordu.
“Ses Bayrağımız” Türkçemizin, başka dillerin istilasına uğradığı, cadde ve sokaklarımızda yüzlerce tabelanın yabancı dilde yazıldığı, Türkçe konuşamayanların televizyonlarda sunucu olarak boy gösterdiği günümüzde Tahir Nejat GENCAN gibi, yaptığı işin önemini idrak eden idealist öğretmenlere ne kadar ihtiyacımız var…
Kaynak: Ayfer ÇAM, Tahir Nejat GENCAN, Ankara, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1982, Türk Dil Kurumu Yayınları